1 Eylül 2014 Pazartesi

Bir, Sıfırdan Büyüktür!

Küçükken hep filmlerde büyük adamların, ana kahramanların, sevilen adamların sahip olduğu ve çaktırmadan bize empoze etmeye çalıştığı hayat, yaşam felsefeleri olurdu.
Ben de biraz da ergen kafasıyla hep bir hayat felsefesi, görüşü edinmek istedim uzun zaman boyunca. Çünkü çok "cool"du. Ama bir süre mantıklı gelen uygulanabilir gelen bir şey başka bir zamanda başka bir olayda hiç beni yansıtmıyordu. Ben de boşvermeyi öğrendim bir süre sonra ya da o kolayıma geldi.

Yıllar sonra jeton düştü, her şey yerine oturdu. Bütün bu hayat görüşleri, sahip oldukları hayat felsefeleri insanların, gökten zembille inmiyormuş. Bir yaşanmışlığın, alınan bir dersin, çekilen bazı acıların meyvesiymiş meğer... Bu şekilde bir insanın hayata karşı bir duruşu, bakışı olabiliyormuş.
Ergen kafası ile o kadar kasan ben, sonunda bir görüş elde ettim kendime. Diğerleri gibi olmayan, unutmayacağım, sıkılmayacağım, kimseye özendiğim için değil, içimden geldiği için söyleyebildiğim bir görüş veya düşünce...

2013'te bir motor kazası sonucu ölümden döndüm. Günlerce yoğun bakımlar, kırıklar, yarıklar, yanık yaraları, beyin kanaması, hafıza problemleri ve daha fazlası... Her insanda olacağı gibi bende de bir takım etkiler yarattı bu olay.
Ben bu olay sonrasında büyüdüm mesela! Bir de küçükken buluttan nem kaparcasına her filmden, kitaptan bir özlü sözü beğenip kendisine görüş, felsefe olarak bünyeye katmaya çalışan o "ergen" sonunda aradığı görüşü, hayat felsefesi olarak adlandırabileceği düşünceye ulaştı.

İsterseniz pollyanna diyebilirsiniz bana ama benim o günden sonra her şeye bakış açım "bir, sıfırdan büyüktür" oldu. Kazadan sonra kendime bunu çok söyledim ve 1 seneden kısa bir süre sonra ölümün kıyısından sanki hiçbir şey değişmemiş gibi hayatıma geri dönüm.

İlk zamanlar evde yanık yaralarına pansuman yaparken annem hep içini çekerdi, "offf..!!" der, kötü olurdu. 1...3...5... dedim yeter! Hiç katkısı olmuyor! hiç moral vermiyor bu bana! Burda şu anda bu yaraya pansuman yapmak yerine, mezarıma çiçekler getiriliyor olabilirdi.
Şu an hala sabah akşam epilepsi krizine girmemek için ilaçlar alıyorum. Beraberinde bir çok şeyi kısıtlıyor bu ilaç. Ama olsun be, bir sıfırdan büyüktür! Hayatım komple kısıtlanabilirdi.

Ben bir hata yaptım, tecrübesiz, bilgisiz bir şekilde motor kullandım. Her türlü sonucuna da katlanmaya hazırım. Çünkü bunu ben yaptım! Başıma falan gelmedi. Ben getirdim. Daha kötüsü olmadığı için de mutlu olmayı öğrendim kendi kendime. "Bir, sıfırdan büyüktür!" demeyi öğrendim!

Pollyanna'lık yapıyorum gibi gözüküyor belki ama ben en uca gittim. Ellerim kayarken son anda bir daha tutundum Hayatta her zaman her şey istenildiği gibi gitmiyor. Küfür edip sinirlenmek mi daha iyi? Yoksa bir, sıfırdan büyüktür deyip bir şekilde her şeyin keyfini çıkartmak mı?